Bu konuda tecrübeme dayalı 3 farklı çözüm görüyorum:
TIME TRACKING (Zaman Takibi).
Eskinden çok fazla yoruluyordum, ve neredeyse ekstra hiçbir şeye zamanım yetmiyordu. Sonra notlarıma neye ne kadar zamanımı ayırdığımı takip etmeye başladım (Sessions app). Günlük neredeyse 3-3.5 saatimi gereksiz ve verimsiz işlere ayırdığımı fark ettim.
Ek olarak çalışma şeklimi Pomodoro Tekniğine uyarladım. Hem zamanım, hem de verimliliğim arttı.
PRIORITIES (Önceliker Listesi).
Bazen ekstra zaman yaratmak için bazı şeylerden vazgeçmek zorundayız. Neyin önemli ve acil olduğunu tespit edebilmemiz gerekiyor. Eisenhower Matrisi bu anlamda kullanışlı bir araç.
SYSTEM NOT GOALS (Hedeflerden ziyade Sistem)
Hedefler geçicidir, sistem kalıcıdır. İstatistiksel olarak hedefe odaklı insanlar, hedeflere sadece %8-%10 oranında ulaşabiliyorlar (Kaynak - HBR).
Sistemimizin ve rutinimizin mimarisini geliştirdikçe hedefler birer milestone (mesafe taşı, aşama) haline geliyor.
Buradaki çözüm to-do list mantığıyla çalışmaktan ziyade, Timeboxing (zaman kutusunu) sistemine geçmek ve bunu alışkanlık haline geçmek. Nir Eyal Indistractable kitabında Timebox sistemi hakkında özetle şunu söylüyor:
“Şu ana kadar To do list mantığıyla çalışıp, başarılı olana, listedeki bütün maddeleri bitirene hiç rastlamadım. Kendim de yıllardır hep bu sistemle çalıştım ve verim alamadım. Timebox bu anlamda en kullanışlı araç. Hangi alana (aile, iş, kişisel gelişim) ne kadar zaman ayırmak istediğinizi belirtiyorsunuz, ve o zaman diliminde sadece o alanla ilgili iş yapıyorsunuz.”