Kendimde geliştirmeye çalıştığım ve keşke daha önce olsaydı dediğim bir alışkanlığım var:
Yazmak
Son bir yıl içinde yazdığım ve bitirdiğim defterlerim var.
Bu alışkanlığı çekici hale getirmek için yanımda dolma kalemlerimi ve defterlerim için özel çantalar taşıyorum.
Ne için ve ne zaman yazıyorum:
Problemlere çözüm üretmeye çalıştığım zaman
Karmaşık bir konuyu anlamaya veya anlatmaya çalıştığım zaman (burada genellikle zihin haritaları mantığını kullanıyorum)
Kafamdaki veya davranışlarımdaki karmaşayı anlamaya çalıştığım zaman
Terapiye gittiyseniz veya psikologdan danışmanlık aldıysanız, seansın sonunda nasıl bir rahatlama hissediyorsanız, ben de yazdığım zaman aynı rahatlığa kavuşuyorum.
Bunun dışında, hayatımın değerini anlamak, kendimi anlamak, kendimle ilgili bir farkındalık oluşturmak için her gün yazmaya çalışıyorum.
Her gün yazmak, günlük hayatımın önemli bir parçası.
Bazen işime veya rutinime kendimi çok kaptırdığım zaman, kafamı kaldırmak ve hayatımın veya hedeflerimin hangi evresinde olduğumu anlamak için yazarım.
Önemsediğim bazı kavramlarla ilgili "anlamak", "öğrenmek", "öğretmek", "bilmek" yazarım. Bu kavramları tanımlarken eksik olan bilgilerimi tespit etmek ve güncellenmek için yazarım.
Hayatımla ilgili isteklerimi, bazen de dualarımı yazarım. Ara ara bakar, güncellerim - netleştiririm. Yazmaya başlayınca bazı şeylerle ilgili eskinden tam olarak ne istediğimi bilmediğimi fark ettim.
Karmaşık konuları anlamak için zihin haritaları mantığını kullanarak yazarım. Önce o konuyu alt kırılımlara (konulara) böler, sonra o konuları tek tek yazmaya çalışırım. Eksik konularla ilgili daha sonra kaynak araştırması yaparım.
Haftalık yazarım. O haftam nasıl geçti, ne yaptım veya yapamadım, sonraki hafta ne yapabilirim diye yazarım, plan yaparım.
İçerik yazarım. Burada paylaştığım her şey önce cebimdeki ufak deftere yazarım. Sonra konuyu bilgisayarımda detaylandırır, içerik haline getiririm.
Rutin halinde yazmayı son 2 sene içinde alışkanlık haline getirdim. İyi ki de getirdim. İç dünyamda muazzam bir evrim geçirdim - zihnim berraklaştı.
Ben beni duymuyorsam, beni bana başkasının duyurması çok zor. Kalem, bastırdığım iç sesimi duymamı sağlayan bir nevi frekans ayar düğmesi gibi. İlk aşamalarda gürültü çok fazla olacak, ama yazdıkça, “frekansı yakaladıkça” iç sesim netleşiyor, zihnim berraklaşıyor.