Yabancı Dil Öğreniminde Sağ Beyin Gücü
Alışılmışın Dışına Çıkın: Dil Öğreniminde Yeni Yaklaşımlar
Yabancı dil öğrenme sürecinde zorlanmamızın sebeplerinden biri, geliştirdiğimiz düşünme şeklidir.
Eğitim sistemimiz ve müfredatımız, analitik zekâmızı — yani doğrusal düşünme şeklimizi — geliştiriyor. Bu ne demek? 1-2-3-4-5 şeklinde, adım adım düşünüyoruz. Ancak yabancı dil öğrenirken doğrusal değil, sentezli ve doğrusal olmayan düşünme şekli önemli. Bu yeteneğimiz gelişmediği için yabancı dil öğrenmekte zorlanıyoruz.
Bu konuda Daniel Pink, "The Whole New Mind" kitabında ilginç bir iddia ortaya atıyor: Sağ beyinli insanlar dünyayı yönetecek. Bu konuda güçlü argümanlar sunuyor. Kitabın sonunda sağ beynimizi nasıl geliştirebileceğimize dair birtakım egzersizler öneriyor. Bunlardan birkaçını sizinle paylaşmak istiyorum. Aslında bildiğimiz basit şeyler, ama çok etkili.
Birincisi, kitap okumak. Neden? Çünkü kitap okuduğumuzda, özellikle roman türünde, görsel hafızamızı tetikliyoruz. Böylece görsel zekâmızı ve soyut düşünme yeteneğimizi geliştiriyoruz ki bu sağ beynimizi güçlendiriyor. Dolaylı olarak da yabancı dil öğrenme sürecini kolaylaştırıyor, çünkü soyut düşünebilmek burada çok önemli.
İkincisi, beni çok heyecanlandıran bir egzersiz önerisi: Zihin haritaları kullanmak. Yeni bir şey öğrendiğinizde — ister yeni bir konu olsun, ister kavramsal bir bilgi — bunu haritalandırın diyor. Örneğin, bir kitaptaki argümanı ele alalım. O argümanı destekleyen örnekleri haritalandırın. Bu örneklerin akademik makalelerle desteklenip desteklenmediğini, öznel mi yoksa nesnel mi olduğunu gösterin. Böylece ne yapıyoruz? Haritaya baktığımızda doğrusal değil, genel resmi görüyoruz. Dolayısıyla bütüncül düşünmeyi öğreniyoruz ki bu da yabancı dil öğrenme sürecinde çok önemli.
Bir diğer öneri, resim çizmek. Ama sanatsal anlamda değil, elimizden geldiğince. Çocukluğumuzu hatırlayalım, o zamanlar çizimlerimiz basitti ama anlaşılırdı. İşte bu şekilde ara sıra resim çizmemizi öneriyor ki sağ beynimizi geliştirelim.
Başka bir öneri, fotoğraf çekmek. Hepimizin cebinde bir fotoğraf makinesi var aslında, değil mi? Hepimiz oldukça iyi telefonlar taşıyoruz. Ama diyor ki, fotoğraf çekerken anlık ve direkt çekmek yerine, bir fotoğrafçı gözüyle bakmak önemli. Perspektif, renk, özne gibi unsurlara dikkat ederek, temel bilgileri öğrenerek fotoğraf çekmek. Böylece estetik anlayışımızı ve dolayısıyla sağ beynimizi geliştiriyoruz.
Ve son önerisi — ki ben bunu uygulamaya başladım, çok da iyi gidiyor — yanımızda küçük bir not defteri taşımak. Tasarımsal açıdan, yani görsel tasarım veya kullanıcı deneyimi tasarımı bağlamında güzel, kullanışlı ve estetik bulduğumuz şeyleri not etmek. Ve neden estetik, güzel ya da kullanıcı deneyimi açısından kolay bulduğumuzu yazıp açıklamak. Bu, doğrudan sağ beynimizi geliştiriyor ve dolaylı olarak da yabancı dil öğrenme sürecimizi kolaylaştırıyor.
Daniel Pink'in "A whole new Mind" kitabına göre, sağ beyin ve doğrusal olmayan düşünme yeteneklerini geliştirmek için şu alıştırmaları ve becerileri öneriyor:
Tasarım yeteneklerini geliştirme: Pink, iyi ve kötü tasarımlara günlük hayatta rastladıkça bunları not almayı öneriyor.
Senaryo yazma: Bu alıştırma, yaratıcı düşünceyi ve hikaye oluşturma yeteneğini güçlendiriyor.
Genel resmi görebilme: Bilgiyi parçalara ayırmadan bir bütün olarak algılama yeteneğini geliştirme.
Empati geliştirme: Başkalarının duygularını ve bakış açılarını anlamaya yönelik alıştırmalar.
Oyun oynama: İş ve öğrenme süreçlerine oyun unsurları ekleyerek yaratıcı düşünceyi teşvik etme.
Maneviyat: İç dünyayı ve sezgiyi geliştirmeye yönelik pratikler.
Buna ek olarak, Pink sağ beyni harekete geçirmek için bazı genel önerilerde bulunuyor:
Alışılmışın dışına çıkma: Kalıpların dışına çıkarak, tanıdık durumlarda yeni çözümler arama.
Hayal gücünü geliştirme: Filmlerin veya kitapların devamını düşünmek gibi aktivitelerle hayal gücünü güçlendirme.
Farklı ve sıra dışı fikirleri analiz etme ve not etme.
Sanatsal bir hobiyle uğraşma: Örneğin, resim yapma.
Ufku genişletme: Farklı konularda okumalar yaparak çeşitli bilgiler toplama.
Konsantrasyon ve yaratıcılık için uygun bir çalışma ortamı oluşturma.
Görselleştirme ve zihinsel imgeler yaratma pratikleri.