Kısa Duyuru: Mayıs dönemi kayıtları başladı
Geçtiğimiz ve bu hafta öğrencilerimden gelen benzer yorumları sizlerle paylaşmak istiyorum. Öğrencilerime bazı temel çalışmalar veriyorum. Bunlardan bir tanesi karşılıklı hikaye okuma çalışması; yani sol taraf İngilizce, sağ taraf Türkçe olacak şekilde. Diğer bir çalışma ise yazma çalışması ve ek olarak sesli okuma çalışmasını öneriyorum.
Bana gelen öğrenci yorumlarından biri şu şekilde: "Hocam, toplantılara giriyorum, yabancı ortakların ve müşterilerin olduğu toplantılara giriyorum ve fark ediyorum ki daha net anlıyorum ve konuşmak istediğim cümleleri daha kolay aktarabiliyorum."
Peki, nasıl oluyor da ne dinleme ne de konuşma çalışması yapmadan bu duruma geliyorlar? Birçok kez belirttiğim gibi, yabancı dilde yetişkinler için anlama becerisi, duyduğumuzu ve okuduğumuzu anlama becerisi üzerine inşa ediliyor. Yani, okuma yaparsanız, duyduklarınızı da daha net anlamaya başlayacaksınız.
Dinleme yapmak anlama becerimizi geliştirmez mi? Evet, geliştirir. Ancak dinleme sırasında aslında her şeyi duyuyoruz. Ama, Türkiye'deki, İspanya'daki, Rusya'daki öğrencilerin ortak problemi şu: kelimeleri net duyuyoruz ama cümle içinde anlamlandıramıyoruz. Yani kelimeleri sentezlemekte ve anlamlandırmakta zorlanıyoruz, özellikle uzun cümleler ve paragraflar halinde. Oysa neredeyse bütün kelimeleri duyuyoruz ve biliyoruz. Bu beceriyi geliştirmek için okuma çok önemlidir.
Karşılıklı hikaye okuma kitapları sayesinde sentezleme, bağlama ve anlamlandırma becerisini geliştiririz. Bu temel becerileri oturttuktan sonra dinleme yaparsak daha çok başarı elde ederiz. Çünkü duymakta sorun yaşamıyoruz, problem anlamlandırmakta.
Öğrenciler toplantıya giriyor ve duyduklarını daha net anlıyor. Neden? Çünkü anlamlandırıyor. Bir diğer öğrenci de, "Söz almak istediğim zaman, konuşmak istediğim zaman daha net konuşabiliyorum. Aklımdaki düşünceleri daha net ifade edebildiğimi fark ediyorum" diyor. Neden? Çünkü yazma çalışması yapıyor. Yazma becerisi, konuşma becerisi üzerine inşa ediliyor.
Yazdıkça düşünceleriniz netleşir ve daha düzenli hale gelir. Argümanlarınızı, tez cümlelerinizi ve örneklerinizi daha net ve doğru bir şekilde sunarsınız. Eğer bu çalışmalara sesli okuma eklerseniz, dilinizi esnetmiş olursunuz ve yazdığınız cümleleri daha rahat ifade edebilirsiniz.
Özetlemek gerekirse, yapmanız gereken temel çalışmalar: okuma, yazma ve sesli okuma. Bu çalışmalar dominanttır ve diğer çalışmaları da yapabiliyorsanız ne ala. Ama bu temel çalışmaları yaptığınız zaman, dolaylı olarak okumayla duyduğunu anlama ve yazmayla konuşma becerinizi geliştirirsiniz. Sesli okuma yaptıkça da diliniz sürekli esnetilmiş olacaktır.