Trade-off ve Rutin Optimizasyonu
*Trade off - Bir şeyi elde etmek için, bir şeyden vazgeçme
Konuya sebep olan dm’den dün gelen mesaj oldu. Benzer mesajları haftada en az 2-3 alıyorum.
“Hocam merhaba. Sizin tüm kurslarınızı aldım, ama bir türlü başlayamadım. Sıfırdan başlamak istiyorum, ama zaman ayırma konusunda sorun yaşıyorum. Beni lütfen yönlendirin.”
Bu konu ile ilgili “Learning to Learn” başlığı altında Pandemi döneminden beri çok fazla ilgilenmeye başladım. Çünkü sadece öğrenmek artık yetmiyor, öğrenmeyi de öğrenmek bu anlamda temel beceri setleri haline gelmesi gerekiyor.
Peki bu beceri setlerine neden dikkat etmemiz gerekiyor? Çünkü yaş ilerledikçe, ve esasında sorumluluklarımız arttıkça temel kaynaklarımız git gide azalıyor:
Enerji
Dikkat
Öğrenme kapasitesi
Bu kaynakları verimli bir şekilde yönetebilmeniz gerekiyor. Bu da öğrenmeyi öğrenme ve rutinimizi buna göre adapte ve optimize edebilme kapasitemizden geçiyor.
Sorunun cevabına gelince:
Benzetme ile gideceğim. 20 parçalı lego kutusunu satın aldığınızı düşünün. 20 parçadan 2-3 parça eksik olunca toplamak istediğiniz model eksik kalacaktır.
Öğrenme süreci de lego parçaları gibidir. Birkaç aşamadan ibarettir ve her aşamada olmazsa olmaz parçaları mevcuttur:
Input —> Process —> Output & Feedback
Bu süreçlerden hep bahsediyorum. Bugün biraz farklı bir açıdan anlatacağım
Input
Bilginin girdisi. Nasıl bilgiyi aldığınız, algıladığınızla ilgili bir süreç.
Şahsen Mind Map ile öğreniyorum. Yeni bir şeyi öğrenirken, ağacın kökleri misali önce temelini oturtmaya çalışıyorum, sonra genele doğru gidiyorum. Bu yazıyı yazarken de zihnimde bir Mind Map var ve ona göre baştan sona kadar yazacağım metin aklımda çok net. Bu benim yöntemim. Kendi öğrenme yönteminizi nasıl keşfedebilirsiniz peki? Şöyle:
Şu ana kadar başarılı olduğunuz herhangi bir beceriyi ele alın. Buraya kadar nasıl gelebildiniz? Nasıl öğrendiniz? Hangi yöntemleri kullanarak bu beceriyi elde ettiniz bunları adımlara ayırın. İşte sizin öğrenme şablonunuz.
Dün Instagram hikayelerimde Hakan Akben’in son podcast’ini paylaştım. O podcast’i dinleyerek onun öğrenme şablonunu hemen çıkardım. Hakan Akben’in öğrenme şablonu şöyle:
Yılın kelimesini seçerek başlıyor.
Yeni edinmek istediğini becerinin temel matematiksel formülünü (şablonunu) çıkarmaya çalışıyor.
Her gün temel beceriyi oturtmak için belli saatlerde çalışıyor. Haftada bir gün 7 saat çalışmak yerine, her gün 1 saat çalışmayı tercih ediyor, ki bu daha verimli bir çalışma.
Çalışma esnasında sadece o çalışmaya odaklanıyor. Dolayısıyla harcadığı bir saat dolu dolu ve verimli bir saat oluyor.
Asimetrik etkisinin gücünü kullanıyor. Elinde var olan becerileri elde etmek için kullandığı yöntemlerini şablon olarak yeni becerileri elde etmek için de kullanıyor.
Hatayı çok iyi bir kaldıraç olarak kullanıyor. Ne kadar çok hata, o kadar çok feedback, o kadar da hızlı bir gelişim.
Mentörlük etkisi. Öğrenme sürecinde alanında uzman kişilerden mutlaka mentörlük alıyor.
Grup etkisi. Bereciyi pratiğe dökmek için, pratik esnasında anında feedback almak ve gruba uyum sağlamak için grubun avantajını kullanıyor.
Temel becerilerini oturttuktan sonra artık yavaş yavaş doğaçlama sürecine giriyor ve grup etkisini kullanarak anında feedback alıyor ve kendine olan güvenini sürekli arttırarak beceriyi geliştirmeye devam ediyor.
Benzer şekilde sadece Podcast’ini dinleyerek İnanç Ayar’ın da öğrenme şablonunu çıkardım. Kendi öğrenme yönteminizi yukarıda belirlediğim gibi başarılarınızı inceleyerek tespit edebilirsiniz.
Process
Bu süreç önceki sürecinizi sağlamlaştırmak için çok ama çok önemli bir süreç. Bilginin beynimizde işlenme, arşivlenme, uzun vadeli hafızaya yedeklenme süreci. Burada önemli olan maddeler şöyle:
Uyku
Mümkün mertebe 23:00 - 02:00 arası uyuyor olmamız gerekiyor.
Bu saatlerde organlarımız farklı bir modda çalışmaya başlıyor.
Melatonin hormonu da özellikle bu saatler arasında daha fazla salgılanıyor ve öğrenme sürecimizi maksimuma çıkarıyor.
Beslenme ve bol bol su
Fastfood’tan uzak durmak, bol bol su içmek nöronların arasındaki bağlantıları güçlendiriyor
Spor, yürüyüş
Olmazsa olmaz. Spor yapamıyorsanız haftada bir gün orman, park yürüyüşü.
Spor veya yürüyüş esnasında da telefondan uzak durmak. En azından 1 saatliğine.
Alkol, sigaraVazgeçmek en iyisi ama yapamıyorsanız en azından minimum düzeye indirmek.
Info Detox
Yapılan bir araştırmaya göre günlük 74GB bilgi tüketiyormuşuz. Günlük! 16 film izlemek gibi.
Karşılaştırma vermek için 500 sene önce bir insan bütün hayatı boyunca ancak bu kadar bilgi tüketebiliyormuş… Bu sebeple beyin haliyle yoruluyor ve yeni, faydalı şeyler için algılama kapasitesi düşüyor.
Mümkün mertebe sosyal medyada tükettiğimiz içerikleri en azından yarı yarıya indirmek.
Özetle: 3/2/1 yöntemini kullanmak:
Uykudan 3 saat önce:
alkol, sigara, yemekUykudan 2 saat önce:
işUykudan 1 saat önce:
telefon, bilgisayar, tablet
Output
Sıkıntı çektiğimiz alanlardan biri genelde burası oluyor. Bilgilerimizi pratiğe dökemiyoruz. İki sebebi var:
Mükemmeliyetçik
Mükemmeliyetçi davranıyoruz çünkü hatalarımızdan korkuyoruz. Geribildirim döngüsüne girebilmemiz için hata yapmak önemli. Bu konuda zihin filtremizi değiştirmemiz şart. Konuyla ilgili daha önce yazdım
Zaman bulamıyorum gerekçesi
Kim söyledi hatırlamıyorum ama cümlesi şuydu: “Kitap okumak için ayıracak zaman bulamıyorsanız ayarlardan telefonunuzdaki ekran süresine bakın, alın size kitap okumak için zaman”. Burada öncelikleri belirmek önemli. Hepimizin 24 saati var. Fark o saatleri verimli kullanmayla ilgili.
Bu konuda yeni becerileri hayatıma nasıl dahil ettiğimi kısaca anlatmak istiyorum:
Zihnimi boşaltmak için her şeyi önce defterime yazıyorum
Defterime yazarken üç anahtar kelime kullanıyorum: düşün, hemen uygula, rutinine ekle
Defterime yazdıklarımı sonra daha düzgün bir şekilde Notion’a veya Craft’a yazıyorum
Rutinine ekle maddeleri var olan günlük rutinime entegre ediyorum. Örneğin yeni eklemem gereken madde şu:
Bundan sonra Instagram hikayelerimi blog haliyle paylaşmak istiyorum. Bunu düzgün, hızlı ve verimli bir şekilde yapabilmem için önceden senaryoyu düşünmem gerekiyor. Yapılacaklar listesine “senaryoyu düşün” maddesini ekledim. Şimdi bu maddeyi her hafta daha kolay bir şekilde uygulayabilmem için hali hazırda zaten her pazartesi günü yaptığım “Haftayı Planla” maddesine ekledim. Ve bu madde güncel haliyle şöyle oldu:
“haftayı planla ve planladığın haftaya göre hikaye senaryosunu çıkar”
Hayatınıza eklemek istediğiniz yeni beceri bir yatırımdır. Bu yatırıma evet diyebilmeniz için hayır diyebilmeniz gereken maddeler de olacak. Olmak zorunda.
Şubat itibariyle katılmak istediğim çok yoğun bir eğitimim olacak. Bu eğitime normalde Aralıkta da başlayabilirdim. Ama ayırabileceğim zamanım olmazdı. Olurdu ama verimli olmazdı. Dolayısıyla şubata kadar kendi rutinimi opitimize etmeye çalışıyorum.
Yani bazı işlerimi devretmeye, veya otomatiğe almaya çalışıyorum ki kendi eğitim sürecine rahat girebilmem için. Bazı şeylerden vazgeçmek zorunda kalacağım. Ailemle daha az vakit geçirebileceğim. Ama 4 aylık bu yatırım sürecinden sonra benim verimliliğim en az x5 arttıracak ve değerlerimi çok fazla insanlara ulaştırabileceğim. Ailemle de daha fazla ve daha kaliteli zaman geçirebileceğim.
Özetle:
Yeni beceriyi, bilgiyi rutininize entegre ederken küçük küçük başlayın. 1 saat zamanınızı ayıramıyorsanız, 30 dk ile başlayın. 30 dakikanızı tek seferde ayıramıyorsanız, 15 + 15 şeklinde bölün. Ama şöyle bir zihin yapısına kapılmayın: “1 saat, 2 saat vaktimi ayıramıyorum, o zaman hiç yapmayayım”
Hali hazırda rutininiz buna izin vermiyorsa kendinize bir süre verin ve rutininizi yeni beceriye zaman ayırabilmek için optimize etmeye çalışın. Bunu yatırım süreci olarak düşünün. Çünkü eminim İngilizce hayatınızın her alanında büyük bir çarpan etkisini yaratacaktır.
Öğrenme süreci + Enerji yönetimi + Rutin Optimizasyonu
Bu blog postumdan kendiniz için faydalı bulduğunuz maddeleri ve uygulamaya planladığınız aksiyon setlerinizi yoruma paylaşabilirsiniz. Konuyla ilgili sorularınız varsa, yoruma onları da mutlaka belirtin
Koşubandı, step tahtası, ağırlıklar; evlerde atıl duranlardan birkaçı. Yakın çevremden gözlemim; bunları alanlar, sanki eylemleri yapmış gibi hissediyorlar... Psikolog okurlardan bu konuda yorum alabilirsem çok sevinirim.
Rüstem merhaba, bu post’unla ben de Substack’e resmen giriş yapmış oldum bugün. Paylaştığın değerli bilgiler ve beni de referans gösterdiğin için teşekkür ederim. Sevgiler, selamlar 🙂👋