Yabancı dil öğrenmek bir süreçtir ve kolay olmayan bir süreçtir. Ancak süreci hedefe yönelik olarak yönettiğimiz kadar, hedefe ulaştıktan sonra da yönetebilmek, yani seviyemizi koruyabilmek önemlidir.
Öğrencilerimden veya takipçilerimden en çok gelen sorulardan biri de şudur:
"B2 seviyesine kadar ulaştım ama bundan sonra ne yapacağımı bilmiyorum, nasıl bir çalışma sürdürmem gerektiğini bilmiyorum."
Öğrenci, ne yapacağını bilemediği için genelde yaptığı şey: tekrar gramer kitaplarını kurcalamak, test çözmek, hatta yeniden kurslara yazılanlar bile oluyor.
Bunun psikolojik nedeni bence şudur:
Belli bir seviyeye kadar yapılacaklar belliydi: ödevler, kitaplar, ek çalışmalar.
Seviyeye ulaşan öğrenci kendi başına bırakılıyor ve bundan sonra ne yapacağını bilemiyor, önü karanlık.
Belirsizliği seçmek yerine daha önce bildiği ve gördüğü belirli adımlara dönmeyi seçiyor ve her şey sil baştan başlıyor.
Yukarıda saydığım problemleri siz de yaşıyorsanız, o zaman buradaki "reçete" tam size göre. Ve bu önerilerim sadece İngilizce için değil, tüm yabancı dillerde uygulanabilecek çalışmalardır.
Öncelikle belirtmek istiyorum ki, yabancı dil çalışmalarında iki tür pratik çalışması bulunmaktadır:
Pratik ve Performans.
Bu iki kavramı ve anlamlarını tam olarak anlamadığımız için sürekli aynı seviyede kalıyoruz ve ilerleyemiyoruz.
Pratik çalışmalar, öğrendiğimiz konuları anlamamızı sağlayan çalışmalardır. Bu çalışmalar şunları içerir:
Test çözmek
Boşlukları doldurmak
Kelime çalışmaları yapmak
Yazılı ödevleri yapmak
Bu konuyla ilgili aldığım en yaygın mesajlar şöyle:
Ben çok fazla pratik yapıyorum (yukarıdaki çalışmaları kastediyor) ama İngilizcede hiç ilerleyemiyorum.
veya
Duolingo’yu 3 defa bitirdim, ama hala konuşamıyor, yazamıyor ve toplantılarda ne dediklerini anlayamıyorum.
Buradaki en büyük yanılgı, bu pratik çalışmaların bizi konuşturacağı düşüncesidir. Hayır, bu pratik çalışmalar, yukarıda da belirttiğim gibi sadece konuları anlamamızı sağlar.
Peki bizi konuşturacak çalışmalar hangileridir?
Performans çalışmaları.
Performans çalışmaları 3 türlüdür: İkisi aktif, biri pasif.
Aktif olan çalışmalar Yazma ve Konuşma.
Bol bol yazmamız gerekiyor ve bol bol konuşmamız gerekiyor. Konuşma becerinizi geliştirmek için yazma becerimizi geliştirmek çok önemli. Konuyla ilgili çok fazla araştırma var. Şu an bunlara burada değinmeyeceğim. Önemli tavsiyem bol bol yazın. Ve etkisini bir ay içinde fark edeceksiniz.
Performansınızı etkileyecek son çalışma okuma çalışmasıdır.
En zor gelişen becerilerden biri, duyduğumuzu anlama becerisidir. Duyduğumuzu anlayabilmek için okuduğumuzu anlamak çok önemlidir. Yazma çalışması, konuşma becerisini etkilediği gibi, aynı şekilde okuma çalışması da duyduğumuzu anlama becerimizi geliştirir.
Şimdi gelelim Performans çalışmaların dağılımına:
OKUMA
Günlük olarak bir şey okumanız önemlidir. Hikaye kitapları yerine referans kitapları, yani kurgu olmayan kitaplar okumanızı öneririm. Peki, nasıl okuyacağız?
Örneğin, uykunun faydaları hakkında kısa bir metin okudunuz. Bu metni 3 katmanda anlamanız gerekiyor.
Ana fikir nedir?
Yazar fikrini hangi argümanlarla destekliyor?
Önerileri nelerdir?
Maddelerle ilgili kısa notlar çıkarabilir veya fosforlu kalemle işaretleyebilirsiniz.
YAZMA
Sonraki aşama yazma.
Okuduğunuz kısa metni bu sefer kısaca özetleyin.
Kendi fikirlerinizi ekleyin.
Ne düşünüyorsunuz?
Hemfikir misiniz?
Değilseniz, neden?
Yazarken yeni öğrendiğiniz kalıpları, farklı bağlaçları, kelimeleri kullanmaya çalışın. Bu kalıpların ve kelimelerin listesini ayrıca tutabilirsiniz.
Örneğin bu hafta aşağıdaki kalıpları ve kelimeleri öğrendiniz:
by the way - bu arada
vital - önemli
though - fakat, gerçi
pattern - şablon
boost - arttırmak
It is worth mentioning that… - Şunu belirtmekte fayda var…
Bunları mutlaka yapacağınız yazma çalışmanızda kullanmaya çalışın. Örnek paragraf:
Though many people underestimate the importance of sleep, it plays a vital role in our overall health. By the way, sleep not only helps our body recover from daily stress but also improves our memory and mood. It is worth mentioning that a regular sleep pattern can boost our immune system and increase our energy levels throughout the day.
Yazdıklarınızı daha sonra Grammarly uygulaması veya Google Bard Yapay Zeka üzerinden kontrol edebilirsiniz.
KONUŞMA
Son adım konuşmadır. Her zaman söylüyorum ve söylediklerimi defalarca araştırmalarla destekliyorum: Karşılıklı konuşma yapmadan, sadece kendi kendinize konuşarak konuşma becerinizi Temel seviyeden İleri seviyeye kadar geliştirebilirsiniz.
Peki, nasıl bir çalışma yapmanız gerekiyor?
Yazdıklarınızı hatırladığınız kadarıyla bu sefer kendinize anlatmaya çalışın. Sesli bir şekilde. Bu önemli.
Hatırlayamadığınız kelimeleriniz olursa Türkçe söyleyin ve geçin. Burada önemli olan fikrinizi tamamlamanız.
Türkçe söylediğiniz kelimeleri ayrı bir kağıda not edin. Şimdi tekrar sesli bir şekilde 2. defa kendinize anlatın. Bu sefer daha akıcı olacaksınız.
Telefonunuzdaki not programını açın. Klavyenizi İngilizce'ye çevirin ve sesli not tuşuna tıklayın. Şimdi sesli bir şekilde buraya anlatın. Bu çalışmanın amacı telaffuz kontrolüdür. Telefonunuz söylediğiniz her şeyi doğru yazıyorsa, tebrik ederim, telaffuzunuz gayet iyi anlamına gelir. Hatalı yazdığı kelimeleri ayrıca not edin ve tekrar çalışın.
Bu çalışmayı haftada 2-3 yapabilirsiniz. Okuma —> Yazma —> Konuşma
Okuma için illa kitap olmak zorunda değil. Tweet olabilir, bilgi içerikli reels videosu da olabilir.
Farkettiyseniz gramer çalışması hiç bir adımda yok. Çünkü gerek yok. Ancak yazarken veya konuşurken emin ol(a)madığınız konularda hatırlamak amacıyla bakabilirsiniz. Ama o kadar. Oturup test çözeyim, boşlukları doldurayım değil. Tamamen Performans çalışmalara yönelik bir program.
Blog yazımla ilgili düşüncelerinizi sorularınızı yoruma yazın mutlaka.
Daha fazla kitleye ulaşabilmek adına bu yazıdan veya blog sayfamdan faydalanabilecek diğer arkadaşlarınızla veya takipçilerinizle de paylaşın lütfen.
Kısa Duyuru:
Online İngilizce Eğitimleri Aralık dönemi için kayıtları sayfamda Açıldı.
Çok doğru tespitleriniz var tebrik ederim. Faydalı bir yazı teşekkürler.
Hocam dediginizde cok cok haklisiniz. Doktoraya baslamak icin YDS gecmem gerekiyordu. Yuz yuze ve online bir cok ders aldim. Ama hic birinde 45-50 gecemedim. Bir gun okumaya calistigim akademik makaleyi birebir yazmaya basladim. Derken 2,3,4... boyle devam etti. 10 makale ya olmustur ya olmamistir. Ilk girdigim YDS den 65 aldim. Cok bilincsizce yapilmis bir yonyemden bu kadar fayda sagladiysam sizin oneri ve yonteminizle de konusma isini cozerim 😃