Substack'te takip ettiğim bir yazar var, ismi Tim Denning. Bu sabah bir yazı paylaştı. Eskiden işine başlamadan önce üç saat ertelermiş ve odaklanamazmış. Nasıl çözdüğünü anlatıyor. Kendisi bu arada Insider ve CNBC'de oldukça tanınmış bir yazar.
Sorunun mükemmeliyetçilikten kaynaklandığını belirtiyor. Yani, tüm detayları düşünmeye çalıştığı için yazmaya saatlerce başlayamadığını ifade ediyor.
Kafasında kendi yazılarının ve makalelerinin kalitesini düşürdüğü anda, yani "mükemmel bir şey yazmayacağım, kalitesi düşük olacak, bir karalama olacak, yeter ki yazıyım" mantığıyla yaklaşmaya başladığında, hem daha iyi yazmaya başladığını hem de "flow state"e, yani akışa daha kolay girebildiğini ve daha uzun süre akışta kalabildiğini belirtiyor.
Peki, bu makaleden biz nasıl bir ders çıkarabiliriz?
İngilizce konuşma becerimizi yazma becerisi üzerinden geliştiriyoruz. Yazma becerisinin başka olumlu yan etkileri de var dolayısıyla bizim için yazmayı alışkanlık haline getirmek önemli.
Öğrencilerimden "Hocam, üç paragraf yazamıyorum" gibi şeyler duyuyorum. Üç paragraf olmasın. Bir paragraf olsun, iki paragraf olsun. Yeter ki yazın. Karalama mantığıyla yaklaşın, uzun beklentilere girmeyin. Düşük kalitede bir yazı çalışmasını yapmak ama her gün yapmak önemli.
İlk aşamada nicelik, nitelikten daha önemli.
Ne kadar çok yazarsak, becerimiz zamanla gelişecektir. Ve sonunda nitelikli, daha kaliteli bir yazı gelecektir ve sonuç olarak da konuşma becerimiz gelişecektir.